Bilecik'te yaşayan bir hayırsever, 30 yıl boyunca Ramazan ayında geleneksel top atma geleneğini sürdürüyor. Her gün iftar saatini duyurmak için büyük bir heyecanla boş bir alanda toplanan yöre halkına hizmet eden bu özel uygulama, toplumun bağlarını güçlendirirken aynı zamanda geçmişe dönük bir kültürel mirasın yaşatılmasına da katkı sağlıyor. Ramazan ayının vazgeçilmezleri arasında yer alan bu gelenek, gün geçtikçe daha fazla ilgi çekiyor ve şehirde bir gelenek haline geliyor.
Ramazan ayında topluca oruç açmanın ve paylaşmanın en güzel simgelerinden biri olan ramazan topu, özellikle Osmanlı döneminden beri süregelen bir gelenektir. Bilecik'te yaşayan Mustafa Yıldırım, 1993 yılından bu yana her akşam iftar vaktinde patlatılan ramazan topunun organizasyonunu üstleniyor. Ücretsiz olarak yürütülen bu uygulama, hem toplumun dayanışmasını kuvvetlendiriyor hem de Ramazan ayının manevi atmosferini daha özel hale getiriyor. Her akşam, saat 19:30’da topun patlamasıyla birlikte sokaklarda bir hareketlilik başlıyor. Herkes, iftar sofrasına oturma saatini merakla beklerken nostaljik bir şekilde çocuklar da bu anı sabırsızlıkla bekliyor.
Ramazan topunun patlama sesi, Bilecik’te iftar vaktinin geldiğini müjdeliyor ve bu an, özellikle mahallelerde bir kutlama havası yaratıyor. İnsanlar topluca camilerin önünde, sokaklarda ya da evlerinin balkonlarında hazır bekliyor. Katılımın yüksek olduğu bu etkinlik, yalnızca yemek vaktinin geldiğini belirtmekle kalmıyor; aynı zamanda birlik ve beraberlik duygusunu pekiştiriyor. Her akşam binlerce kişi işten veya günlük faaliyetlerinden sonra kendini bu etkinliğin havasına kaptırıyor. Yıldırım, bu geleneği yaşatmanın kendisini son derece mutlu ettiğini belirterek, “İnsanlar bir arada olmayı seviyor. Ramazan ayı sadece oruç tutmakla geçmediğini, paylaşmanın ve birlikte olmanın önemini bu top patlatma etkinliği ile gösteriyoruz.” diyerek duygularını ifade ediyor.
Bu gelenek, Bilecik halkı için kimliği ve ruhu temsil ediyor. Yıldırım, bir yandan topun sesinin yalnızca bir işaret olmadığını, aynı zamanda gönülleri birleştiren bir sembol olduğunu vurguluyor. Her bir patlama sesi, beraberliğin, kardeşliğin bir hatırlatıcısı haline geliyor. Bu etkinlik, ayrıca çocuklara da geçmişin bu güzel geleneğini öğretme fırsatı sunuyor.
Bu yılki Ramazan ayı da bir başka coşku ile karşılanırken, Yıldırım’ın fedakarca düzenlediği bu etkinliğin devam etmesi için yerel halk, desteklerini sürdürmeye kararlı. Ramazan topu geleneği, yalnızca bir ses değil; Bilecik halkının kültürel kimliğinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Her akşam sokakları dolduran kalabalık, her yeni iftarın yalnızca yemeğin değil, aynı zamanda sevginin, paylaşmanın ve bir arada olmanın da bir kutlaması olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak, Bilecik’te 30 yıldır süren bu gelenek, yalnızca bir Ramazan uygulaması olmanın ötesine geçerek, toplum dinamiklerini pekiştiren bir faaliyet haline gelmiş durumda. Top sesinin yankılandığı her akşam, insanların bir araya gelmesine ve ruhsal anlamda beslenmelerine katkıda bulunuyor. Bilecik’in özünü yaşatan bu geleneğin, önümüzdeki yıllarda da sürdürülmesi ve yeni nesillere aktarılması, bu manevi mirasın korunması açısından büyük önem taşıyor. Hedeflenen gelecek, sadece bir iftar saati değil; aynı zamanda tüm yöre halkının yüreğinin bir şekilde bir araya geldiği bir buluşma anı olarak yaşamaya devam etmek.