Ülkemizin edebiyat dünyası, 2023 yılına damgasını vuran büyük bir kayıpla sarsıldı. Tüm eserlerinde derin insan hikayeleri ve toplumsal eleştiriler barındıran ünlü yazar Süha Oğuzertem, geçirdiği trajik bir yangın sonucunda hayatını kaybetti. Oğuzertem’in vefatı, kitaplarıyla büyülenmiş milyonlarca okuyucuyu derin bir hüzne boğdu. Sağlam kalemi ve etkili üslubuyla tanınan bu yazar, Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer alıyordu.
1955 yılında İstanbul’da doğan Süha Oğuzertem, genç yaşlarda edebiyatla tanıştı. İlk şiirlerini üniversite yıllarında kaleme almaya başladı ve zamanla roman, deneme gibi farklı türlerde eserler vermeye devam etti. Kısa sürede Türk edebiyatında kendine özgü bir yer edinmeyi başaran Oğuzertem, cesur anlatımı ve derin betimlemeleriyle okuyucuların beğenisini kazandı. Eserlerinde sıkça insanın iç dünyasına, toplumsal sorunlara ve bireysel trajedilere değendi. Özellikle "Yalnızlığa Tutunmak" adlı romanı, çoğu eleştirmen tarafından Türk edebiyatında bir dönüm noktası olarak değerlendirilmiştir. Edebiyatın yanı sıra, yazdığı denemelerle de birçok okuyucunun zihninde yer etti. Kişisel deneyimlerini, gözlemlerini ve düşüncelerini satırlara ustalıkla dökerek, derin bir etki bıraktı.
Oğuzertem’in hayat bulduğu kelimeler, ne yazık ki bir yangının alevlerine kapılarak son buldu. Yangının nasıl çıktığına dair henüz net bir bilgi verilmemiş olsa da, komşuları Oğuzertem’in acil yardım çağrısında bulunduğunu ve alevlerin hızla yayıldığını ifade ettiler. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına almak için canla başla çalıştılar, ancak ne yazık ki yazarın hayatını kurtaramadılar. Olay, sadece Oğuzertem’in değil, aynı zamanda Türk edebiyatının büyük bir kaybı oldu.
Süha Oğuzertem’in vefatı sonrası sosyal medya platformlarında büyük bir üzüntü dalgası yayıldı. Okuyucuları, yazarın eserleri aracılığıyla onu anmakta büyük bir çaba gösterdiler. Eserlerinden alıntılar paylaşarak, onunla olan anılarını tazelediler. Yazar Cemal Şakar, Oğuzertem için "Biri bizim yazarlarımızdan birini daha aldığını düşününce, yitip giden bir değer olduğunu hissediyoruz" ifadelerini kullandı. Bu hadiseyi takiben birçok yazar da Oğuzertem'in eserlerinin önemine dair paylaşımlarda bulundu, onun yerinin kolayca doldurulamayacağını vurguladı.
Tüm bunların yanı sıra Oğuzertem'in anısını yaşatmak amacıyla bir anı kitabı hazırlama çalışmaları başladı. Birçok yazar, sanatçı ve edebiyatsever, Oğuzertem’in hayatını ve eserlerini anlatan yazılarıyla bu projeye destek vermek için bir araya gelmeye söz verdi. Bu yayınım içerisinde Oğuzertem'in hayatına ve eserlerine dair daha önce bilinmeyen pek çok detaya da yer verileceği belirtiliyor. Edebiyat camiası bu kaybı telafi etme adına bir araya gelerek, onun izlerini taşımaya devam edecek.
Süha Oğuzertem, sadece bir yazar değil, aynı zamanda bir düşünür, bir gözlemci ve hayatı sorgulayan bir bireydi. Onun eserleri, toplumsal meseleleri irdeleyişi ve eleştirisel bakış açısıyla pek çok insana ilham kaynağı oldu. Yazdığı her kelime, okurların zihninde derin izler bıraktı. Ancak artık kitapları, onun hayata dair olan derin bakış açısını ve duygularını taşımaya devam edecek. Oğuzertem’in ruhu, emek verip yazdığı eserlerin arasında yaşamaya devam edecek.
Süha Oğuzertem’in kaybı, edebiyat dünyasında sarsıcı bir darbe olarak kayıtlara geçecek. Ancak onun kaleminden çıkan kitaplar, gelecek kuşaklar tarafından da okunacak ve hatırlanacaktır. Büyük bir yazar, müteşekkir bir okuyucu olarak onu daima anacak ve eserleri aracılığıyla hayatına yolculuk yapmaya devam edeceğiz.
Bu trajik olay, yangın güvenliği ve tedbirleri konusunda toplumda daha fazla farkındalık oluşturulması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Edebiyat dünyasında böyle büyük bir kayba uğramamak için, yangın öncesi ve sonrası yapılması gereken önlemler üzerine de ciddi bir farkındalık yaratılmalı. Süha Oğuzertem’in anısını yaşatmak ve ona saygı göstermek adına bu sorunun üzerine ciddiyetle gitmek elzemdir.
Sonuç olarak, Süha Oğuzertem’in hayatı, edebiyat dünyası için bir ilham ve örnek olmuştur. Onun kaybı, birçok insan için derin bir boşluk bırakacak. Ancak onun bıraktığı eserler, bu duyguyu hafifletmek ve onu anmak için daima geçerli bir yol olacaktır. Edebiyatımızın kaybı büyük ama onun anısı ve eserleri, her zaman bizimle kalacak.