Asgari ücret görüşmelerinin sürdüğü bugünlerde, son 13 yıllık zam oranları yeniden gündeme geldi. Türkiye’de asgari ücret artışları, enflasyon oranı, ekonomik büyüme ve sosyal refah politikaları çerçevesinde belirlenirken, geçmiş yıllara ait veriler bu sürecin nasıl şekillendiğini anlamak için önemli bir rehber sunuyor.
2010 yılında asgari ücret net 577 TL iken, yıllar içinde yapılan zamlarla bu rakam 2023 yılına gelindiğinde 11.402 TL’ye ulaştı. Ancak artış oranlarının satın alma gücü üzerindeki etkisi, enflasyon oranlarına ve piyasa şartlarına bağlı olarak farklılık gösterdi. Örneğin, 2018 ve 2021 yılları arasında yaşanan ekonomik dalgalanmalar, yapılan zamların reel anlamda etkisini sınırlamıştı.
Son 13 yılda asgari ücretin en yüksek zam oranını gördüğü yıllardan biri 2022 oldu. Enflasyonun hızla yükseldiği bu dönemde asgari ücrette yüzde 50’nin üzerinde bir artış yapılarak çalışanların alım gücünü koruma hedeflendi. Buna karşın, bazı yıllarda artış oranları enflasyonun gerisinde kalarak reel gelirde düşüşe neden oldu.
2024 yılı için sürdürülen asgari ücret görüşmelerinde, geçmiş yılların ekonomik göstergeleri de masada. İşçi sendikaları, artış oranlarının enflasyonun yanı sıra refah payını da içermesi gerektiğini savunuyor. İşveren tarafı ise işletmelerin maliyetlerini göz önünde bulundurarak dengeli bir artış talep ediyor.
Uzmanlar, asgari ücret artışlarının ekonomik denge ve sosyal refah açısından kritik bir araç olduğunu vurguluyor. Yeni asgari ücret oranının, Türkiye’nin ekonomik büyümesi ve vatandaşların yaşam standartlarına etkisi, önümüzdeki süreçte dikkatle takip edilecek. 13 yıllık tablo, bu yıl belirlenecek zam oranının tarihi bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.